Anaokulunda Hijyen ve Güvenlik Neden Bu Kadar Önemli?

Anaokulunda Hijyen ve Güvenlik Neden Bu Kadar Önemli? Çocuğunu ilk kez bir kuruma emanet edecek olan her veli için en öncelikli konuların başında hijyen ve güvenlik gelir. Haklı olarak anne babalar, “Çocuğum güvende mi?”, “Sınıflar ne kadar temiz?”, “Hastalık riski ne kadar azaltılıyor?” gibi sorulara net, samimi ve iç rahatlatan yanıtlar bekler. Düşler Evi olarak biz de bu hassasiyetin farkındayız ve yalnızca sözle değil, uygulamalarımızla da yanınızdayız.

Hijyen konusuna yaklaşımımız yüzeysel bir temizlik anlayışının çok ötesindedir. Çocukların bağışıklık sistemleri henüz tam gelişmediği için okuldaki her detayda bu gerçekliği göz önünde bulundururuz. Kullanılan oyuncaklardan sınıf zeminlerine, masa ve sandalyelerden tuvalet alanlarına kadar tüm yüzeyler düzenli olarak dezenfekte edilir. Üstelik bu işlemleri yalnızca kimyasal temizlik ürünleriyle değil, nano-teknolojik kolloidal gümüş gibi ileri seviye hijyen çözümleriyle destekleriz. Bu sistem sayesinde zararlı bakterilere karşı uzun süreli koruma sağlanır.

Hem Hijyen, Hem Beslenme!

Hijyenin bir diğer boyutu da beslenme düzenidir. Çocuklarımızın tükettikleri her öğün, onların fiziksel gelişimi kadar bağışıklık sistemi için de kritik rol oynar. Düşler Evi mutfağında yemekler günlük olarak hazırlanır; mevsim sebzeleri ve katkısız ürünler tercih edilir. Ayrıca menüler diyetisyen kontrolünden geçer. Yemek öncesi ve sonrası el yıkama alışkanlığı ise günlük rutinimizin ayrılmaz bir parçasıdır.

Güvenlik konusunda ise temel yaklaşımımız; çocukların özgürlüklerini kısıtlamadan, onları görünmez ama etkili bir güvenlik ağıyla sarmak üzerine kuruludur. Okulumuzun tüm giriş-çıkış noktaları kontrollüdür. Kimliksiz veya önceden bildirilmeyen kimse öğrencilerle temas kuramaz. Bahçemiz dış etkilere kapalı, sınıf geçişleri ise öğretmen gözetiminde yapılır. Her bir çocuğun nerede olduğunu bilmek ve takip etmek bizim için yalnızca sorumluluk değil, vicdani bir önceliktir.

Fiziksel güvenliğin yanında, duygusal güvenlik de bizim için çok kıymetlidir. Çünkü çocuk ancak kendini güvende hissederse öğrenmeye açık hale gelir. Bu nedenle öğretmenlerimiz her çocukla birebir bağ kurmaya, onları koşulsuz kabul etmeye ve duygularını anlamaya büyük önem verir. Düşler Evi’nde çocuklar sadece korunmaz; aynı zamanda duygusal anlamda da görülür, duyulur ve değerli hisseder.

Tüm bunların ötesinde, acil durumlar için geliştirdiğimiz kapsamlı planlarımız da mevcuttur. İlk yardım eğitimine sahip personelimiz, yangın ve deprem tatbikatları, kriz anlarında devreye girecek iletişim sistemlerimiz sayesinde herhangi bir olumsuzlukta saniyeler içinde organize olabiliriz. Bu süreçler yalnızca yasal zorunluluklar olduğu için değil, gerçekten önemsediğimiz için titizlikle yürütülür.

Düşlerevi Anaokulu’nda Eğitim’den Fazlasını Kazanın!

Velilerimizin içini rahatlatan şey yalnızca çocuklarının güvende olması değil; okulun bu konuları ne kadar ciddiyetle ele aldığını da gözlemlemeleridir. Biz Düşler Evi olarak her sabah okulumuzu çocuklarımızdan birkaç saat önce uyanır gibi hazırlarız. Onlar henüz yoldayken biz sınıfları havalandırmış, oyuncakları sterilize etmiş, mutfağımızı hazırlamış oluruz. Çünkü çocuklarımıza duyduğumuz sorumluluk, sadece eğitimle sınırlı değildir.

Sonuç olarak, hijyen ve güvenlik bizim için bir prosedür değil, bir yaşam biçimidir. Çocukların sağlıklı, huzurlu ve mutlu büyüyebilmesi için kurduğumuz bu düzen, onların ilk sosyal deneyimlerini güvenle yaşamasını sağlar. Ve biliyoruz ki, siz bir veli olarak çocuğunuzun her anlamda “iyi ellerde” olduğunu hissettiğinizde, kalbiniz de gözünüz de arkada kalmaz. Bizi Instagram’dan takip edin!